Profesör Doktor Necla Özdemir Vakfı
Kitaplar / Kuran Kadını Koruyor
Resmi Büyüt  
Ürün Not:
KURAN KADINI KORUYOR & Sira YAYINLARI - 258 SAYFA

Kur'an, kadini koruyan ve erkek ile esit konuma getiren kesin hukumler getirmistir.

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ
ÖZ GEÇMİŞ
I.    Tarihte kadın
II.   Yaratılış, amaçlıdır
III.  Allah, yaratılışta kadını koruyor
IV.  Arapça'da kadın ve erkeğe hitap edişin anlamı
V.   Kur’an insana hitap eder
VI.  Kur'an'da kadın ve erkeğin eşit hak ve özellikleri
VII. Kur'an Kadını Korumaktadır
VIII.Namus ikazı önce erkeğedir, çünkü
IX.   Kur'an'daki Muhkem /kesin hükümler ve Müteşabihler
X.    Kur'an'da tesettür /kıyafet
XI.   Kadın dövülmeli mi ?
XII. Kadına şiddete karşı önerilerim
ÖZ DEYİŞLER
KAYNAKLAR


ÖNSÖZ

Son vahiy kitabı olan Kur'an ve dolayısıyla da Allah'ın Adem'den sonra başlamak üzere Dünya Eğitim okuluna görevlendirilmiş olarak gönderilen Peygamberler ile tebliğ edilen İslâm dininin kesin kuralları, toplumda devrim niteliğinde büyük kadın konumu değişikliklerine yol açmıştır. Bu yönde Kur'an, kadını koruyan ve erkek ile eşit konuma getiren kesin hükümler getirmiştir. Bu dönemde ilk Müslüman kadınlar inançlarını korumak ve savunmak üzere erkeklerle birlikte mücadeleye katılmışlar, çeşitli güçlüklere ve işkencelere göğüs germişler, göçe zorlanmışlar, hatta bu uğurda şehit olmayı göze almış ve vazgeçmemişlerdir. Yine bu dönemden başlamak üzere uzun yıllar kadınlar camiye gelmişler ve arka sıralar oluşturacak şekilde hem namaz kılmışlar, hem de imamlık da yapmışlar, hatta savaşlara katılıp hasta bakıcılık ve geri hizmetlerde bulunmuşlardır.
            Bugüne kadar asırlarca yapılan yanlışlık, dini yönlendirmeyi ve Kur'an'ı yorumlamayı tamamen erkek grubuna bırakılması olmuştur. Böyle olmasaydı, ana dilleri Arapça olduğu halde Arap toplumlarında bu kadar tutarsızlıklar ve Kur'an'daki kesin hükümlerde yorum karmaşalıkları yaşanmazdı diye düşünüyorum. Bu düşüncem nedeniyle de, gerek "Son Davet Kur'an" ve gerekse bu kitabı, özellikle bilgi ve görüşlerine önem verdiğim sevgili eşim Nazan Özdemir (Çoksüren) ve Aysun Saatçi ile Nilay Asan'ın gerekli gördükleri görüş ve yorumlarına yer vererek bitirdim.   
            12 Eylül 1980 Askerî darbesinden sonra yoğunlaşmaya başlayan toplumsal kaosun en ön planda olan nedeni kadının kıyafeti ve örtünmesi konusu olmuş ve halen bu özelliğini korumaktadır. Halbuki Taha-2-4 ncü ayetler açıkça Kur'an'ın sıkıntı oluştursun diye değil, özellikle iman etmeye yönelme niyetinde olanlara yol gösterici olduğunu vurgulamaktadır.

 Taha-2. Ya Muhammed! Biz Kur'an'ı, Sana sıkıntı çekesin, huzursuz olasın, ya da sıkıntı veresin diye de göndermedik. 3. Kur 'an, Allah'a yönelmiş olanların yararlanacağı bir yol gösterici olsun diye, 4. Yeryüzünü ve muazzam olan gökleri yaratan Allah tarafından indirilmiştir.

Bu duruma göre, toplumda bir kaos varsa ve bu karmaşıklık "Kur'an böyle diyor" denilerek de Kur'an'a, dolayısıyla da "Allah böyle istiyor" şeklinde bir nevi Allah'a dayandırılıyorsa, gerçek sebep Kur'an değil, ilgili ayetleri kendilerine göre ve toplumda huzursuzluk yaratacak anlamlılıkta yorumlayanlardır. Yani toplumu huzursuzluğa sevk edenler gerçekte Kur'an değil, sözde Kur'an'ı bilirim diye toplumun din önderleri konumunda kabul gören insanlar olmaktadır. Çünkü Kur'an, Adem'den itibaren insanların Muhsin ve Mümin aşamalarını aşıp İnsan-ı Kâmil gelişmişlik düzeyine ulaşmalarını sağlayacak Dinî Kurallar bütünü demek olan Allah'ın tek dini İslâm'ın kesin kurallarını son olarak toplayan bir kitaptır. Ve bu özelliği ile de Dinde doğru yolu göstermek gibi şifa verici bir kitap ayrıcalığındadır.

Yunus-57. Ey insanlar! Rabbinizden size bir yol gösterici, bilinçleri şirk pis­liğinden temizleyen bir ilaç /gönülleri rahatlatan bir şifa, mümin olanlara bir kılavuz ve bir rahmet olarak Kur'an gelmiş bulunuyor.

Fussilet-44. Eğer Biz Kur'an'ı anlayamayacağınız Arapçadan başka bir dilde indirseydik, şirk koşan ve riyakâr olanlar diyeceklerdi ki "Onun ayetleri anlayacağımız bir dilde olmalı değil miydi? Arap olana hiç anlayamayacağı ve yabancısı olduğu dilde bir kitap olur mu?". Ya Mu­hammed! İster Arapça veya başka herhangi bir dilde olsun, "O Kur'an, içten iman etmiş olanlar için, anlayıp düşündüklerinde doğruya erdirici bir reh­ber ve doğruya /hidayete ulaştırıcı bir şifadır. İman etmemiş olanlara gelince, ana dilleri olarak işitip anladıkları halde onların kulaklarında bir ağırlık varmış gibi anlamazlar ve ana dilleri Arapça olmasına rağmen, sanki uzak bir yerden bağırılıyor da, ne söylendiğini anlamıyorlarmış gibidirler.

            Açıktır ki, toplumun genelinde veya bir kısmında huzursuzluğa yol açacak herhangi bir ayet tercümesi veya yorumu, mutlaka doğru yapılmamıştır ve Kur'an'ın insanları huzura, mutluluğa ve Allah sevgisine ulaştırıcı amacına ters düşmüş bir tercüme ve yorum demektir. Toparlarsak, bir ayetin tercüme ve yorumu kesinlikle şu konulara uygun olmalı ve ters olmamalıdır; 

  1. Allah'ı daima öncelikli tutmalı,
  2. Zamanımız bilgilerine uygun olmalı,
  3. Mesajın anlamlandırılması ve yorumu evrensel olmalı ve tüm insanlara hitap etmeli
  4. Zaman üstü düşünülebilir ve uygulanabilir olmalı,
  5. Allah ile yaptığımız 7 maddelik anlaşmaya sadık kalmaya, imanlı olmanın 5 gaybına ve Muhsinliğin muhkem mesajlarına uygun olmalı ve çelişme olmamalı,
  6. Kur'an'daki aslına sadık kalarak, yaşamakta olduğumuz çağın toplumunun yaşam koşullarına uygun olmalı,
  7. Kur'an'ın önemsediği üzere, zorlayıcı değil, kolaylaştırıcı olmalı,
  8. Vücudumuzun maddi ve/veya manevi yapısına, duygumuza yönelik zarar veya zorluk verici olmamalı,
  9. Allah’a yakınlaştırıcı yola yönelmemize katkı sağlayıcı olmalı ,
  10. Aynı inançta olanlar arasında ayrımcılığa /ayrı gruplaşmalara yol açacak anlam ve yorumlardan uzak olmalı,
  11. Şekilciliğe dayalı farklılaşmaya yol açacak yaklaşımda olmamalı,
  12. İnananlar arasında cinsiyet ayırımına yol açmamalı,
  13. Kişinin malvarlığını korumalı,
  14. Her biri birer din kuralı ve farz ibadet olan kesin hükmü belirlemeye yönelik 5 yöntemimi kullandım.

            Kitabın ilgili bölümlerinde göreceğimiz gibi, her konuda olduğu gibi, özellikle kadının giyinmesi ile ilgili ve yıllardır toplumda kargaşaya, huzursuzluklar ve hatta düşmanlıklara yol açan ayetleri, saydığım bu prensiplere göre tercüme edip yorumlayınca, hiç birinde bu olumsuz yönler olmadığını göreceğiz.
Furkan-30 ncu ayette Hz. Muhammed'in hesap günü olan Mahşer'de, kadın olsun, erkek olsun bütün ümmetinin Kur'an'dan uzaklaşmış olacağından şikâyetçi olacağı belirtilmiştir.

Furkan-30. Elçimiz Muhammed de, şahit olarak bulundurulacağı mahşerde, Kur'an'a muhatap olup iman etmiş diye bilinen Müslüman toplumunun bu olumsuz durumunu görünce, "Ey Rabbim, halkım Kur'an'ı terk etti /anlayamadığı için uzaklaştı /kendinden uzak tuttu /ondan uzak durdu /anlamayıp makamı-nağmesi ile oyalandı ve sonuçta bu duruma düştü" diyerek üzüntüsünü belirtecek.

            Tabi bu vurgu ile biz iman edenlerin böylesi Kur'an'dan uzaklaşma hatasına düşmememiz için uyarı yapılmaktadır. Kur'an'dan uzaklaşmak demek de, mesafeli durmak değil, anlamadan okumak demek olacağından, bizim de Kur'an'ı anlamadığımız dilden okumaktan vazgeçmemiz ve kendi anlayacağımız ana dilimizde okumaya mutlaka yönelmemiz şarttır. Tabi bu arada duygusallığı da yaşamak istiyorsak, ek olarak önce veya sonrasında Arapçasını da okuyabiliriz. Böylece de asırlardır "Kur'an'ı anlamak çok zor ve kolay değil. Onu Ulemalar olarak ancak bizler anlar ve sizlere anlatırız" şeklindeki yaklaşım, yerini herkesin dinî kurallar olan kesin hükümleri kolayca anladığı, birçok ayetin gizlenmediği veya gerçek anlamının değiştirilmediği döneme bırakmış olacaktır. 
"Kısa tefsirli Son Davet Kur'an Tercümesi" kitabının devamı özelliğinde önce "İslâm'ın şartı sadece 5 değil, Kur'an'daki bütün kesin hükümlerdir" kitabını yazdım. Şimdi de asırlardır toplumsal kaos oluşturmada, menfaat gruplarının en çok kullanmakta olduğu kadının, ileri sürüldüğünün aksine Kur'an tarafından korunduğuna yönelik olduğunu açıkça bildiren bu kitabı, gerçekler bilinsin umudu ile hazırladım. Temel amacım bu iken, ikincil amacım ise Prof. Dr. Necla Özdemir Vakfına yeni bir kitap daha vermek ve devamlı olacak geliri ile Eskişehir Tıp Fakültesi Öğrenci bursu sayısını arttırmaktır. Bu uğraşımda bana katlanma sabrı gösteren ve bayan olarak görüşlerinden oldukça yararlandığım sayın eşime teşekkürlerimi sunuyor, bana Allah rızası temelli olan bu çabamda sağlık ve beyin gücü bahşeden yüce Allah'a şükürlerimle, çabalarımı kabul etmesini diliyorum. İnşallah…

Haziran 2015 - Eskişehir
bilgi@novak.org.tr
Facebook : Necla Özdemir NOVAK